“Benden ne olur?” atasözü kıvamında bir soru değil mi bu ya? Bunu değerlendirebilir miyiz, teşekkürler.
Disney+, Amerikan romantik komedileri ile yarışacak Aslı Kızmaz’ın aynı adlı romanından uyarlama “Benden Ne Olur?” filmini yayınlamış. Hazal Kaya, Onur Tuna, Enis Arıkan gibi ünlü isimler de bu senaryonun içinde.
Senaryomuzun ya da.
Ablasından duyduğu “Senden hiçbir şey olmaz!” lafı ile kendini olduramamış Sertab’ın, bunun üzerine yaşadığı başarı ve başarısızlık maceralarının anlatıldığı bir film. Ama ablasının evini bilerek yakmadı!
Geç de olsa bu filmi, yemek yerken bile film izleyen bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine izledim. Hem de onun evinde!
Peki ya “Benden ne olur?” arayışıyla, en sonunda kendini bulan Sertab’ın hikayesi mi sadece bu? Yoksa kendini henüz aramaya başlamayan, aramaktan korkan, kendinden kaçan, kendini fark edemeyen bir çoğumuzun gerçeği mi?
Bu film sadece fon. Alın şimdi elinize kahvenizi, yaslanın arkanıza ve düşünün. Beyazperde eleştirisi değil yazdıklarım.
Kendimize sorduğumuz soruların başında değil mi “Benden ne olur?” zaten. Sorunun cevabını bulmak için tüm çırpınışlarımız, hatalarımız, deneyimlerimiz “Benden ben olur.” cevabına yönlendirmez mi bizi. Tüm gidişat bu yöndedir zaten. Bulmak için kaybolmak gerekir, ucu başı belli olmayan dar ve çıkmaz nörolojik otoyollarda. Gece ve gündüzün muhteşem dansı gibi. Geceyi gece yapan gündüzün varlığı.
Mümin Sekman, bir kitabında “Her Şey Seninle Başlar” diyerek bu durumu çok güzel özetlemiş. Kendinin farkında olmanın, zorlamadan tüm kapıları açtığını bize güzel güzel anlatmış. Üstelik kitaba da bu adı vermiş.
Sana, “Senden hiçbir şey olmaz!” denmesini bekleyecek misin yoksa!
Kendinin en iyi versiyonuna ulaşman mümkün. Yol yakındır. Senden en iyi sen olur!
